7 Ekim 2019 Pazartesi

TAVSİYE KİTAP : 'MIŞ GİBİ' YAŞAMLAR

Vee 2019'da bitirdiğim bir başka kitap; 'Mış Gibi' Yaşamlar. Üzerinde günlerce haftalarca hatta ömrünüzün sonuna kadar durup her an kritiğini yapabileceğiniz bir muhtevaya sahip. Tam bizden, hayatımızın içinden bir kitap. Fakat kitap hakkındaki düşüncelerime geçmeden önce eserlerinden kendisini tanıma fırsatı bulduğum ve bir insan olarak, eğitimci olarak şahsına ve düşüncelerine çok değer verdiğim sayın; Doğan Cüceloğlu  hocama bu güzel eseri zihin tarlama bir tohum olarak ekmeme fırsat verdiği için teşekkür ederim. Kesinlikle tavsiye kitaplar listesinde yerini bulan bir kitap. Kitabın isminden de anlaşılacağı üzere ('Mış Gibi' Yaşamlar) hayatımızın kontrolünün tamamen bizde olduğunu düşündüğüm sıralarda zihin dünyama inen bir yıldırımdan öteye geçiverdi. Okudukça hayret ediyor ve iç dünyama bakmak için döndüğümü düşünürken bir de bakıyorum dışardaki dünyaya da bir göz ucuyla bakıvermişim. Ne çok 'Mış Gibi' var. Sayımız o kadar fazlaymış ki mış gibi olmayanları ötekileştiren barbar bir çoğunluğun kaptanlığını yaptığı bir mürettebat yığını olduğumuzu düşünmeden edemezdim. Çoğu zaman âtînin düşüncesi zihnimizde konaklayan bir ev sahibidir. Bu düşüncenin bana getirisi daha çok eksiler yığını olmuştur. Çünkü gelecek kaygısı, beyazlar içerisinde ânı yaşayan benim, üzerimden bir türlü atamadığım bir leke gibi. Bu kitaptan sonra birçok alanda farklı ortamlara getirdiğim bilincimi sorguladım, sorguluyorum ve hep sorgulayacağım. Kendime şöyle bir söz vermekten de geri durmadım: O ân bulunduğum mekâna ve oraya getirdiğim bilincin farkında olacağıma, sorumluluğunu üstlendiğim her neyse boşvermişliğin hiçbir çeşidi ile onu geçiştirmeyeceğime dair söz verdim.
 Bu bilinci ('mış gibi' olmamak) koruyamamanın derininde elbetteki insanın yetişme tarzı, aile, çevre ve bulunduğu sosyal ortamın payı vardır ama bir pay da muhayyilesi sönük kalmış köhne zihinlerimizin olabilitesi sarsıyor aklımın ince kıvrımlarını. 'Mış Gibi' Yaşamların en aza indiği, her bir insanın kurmuş olduğu iletişimde "İnsan İnsana" düsturunu mukannen bir şekilde benimsediği bir Türkiye hâyal edeceğim. 
Keyifle okuyup güzel notlar aldığım bir serüvendi. Tavsiye ediyor ve keyifli okumalar diliyorum :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder