28 Ekim 2019 Pazartesi

TAVSİYE KİTAP: KÖPEK GİBİ BÜYÜTÜLMÜŞ ÇOCUK

Kitabın ismi biraz zihinimize tuhaf gelebilir fakat içeriğinin zenginliği ve ciddiyeti çoktan dikkatleri üzerinde toplamıştır. Öncelikle Dr. Perry'e zihin tarlama böyle verimli tohumlar (bilgiler) ekmemde yardımcı olduğu için müteşekkirim. Tohumların zihnimde uzun süre hasat edilebilir ürünler oluşturmasını ve zihnimi hayat boyu terk etmemesini temenni ediyorum. Bir çocuk psikiyatristi olan Dr. Perry kitabında, erken yaşlarda travma geçirmiş, sevgisiz, ilgisiz büyümüş veya istismara uğramış çocuklar ile yaptığı tedavi amaçlı çalışmalarından bahsediyor. -Nöroardışık Tedavi Modeli- İnsan fizyolojisinin tahtında oturan "insan beyni"ni ve buna bağlı olarak gelişen davranışların normal seyrini  bilimsel ve anlaşılır bir dille ifade etmiş. İtiraf etmeliyim ki kitabı okudukça insan beyninin muhteşem düzenine ve işleyişine olan hayretim ve hayranlığım arttı. Erken yaşlarda travma geçirmiş, ihmale veya istismara uğramış çocukların müdahale edilmediğinde ileride nasıl bir sosyopata dönüşeceğini tahmin etmek zor olmasa gerek. Dr. Perry, erken yaşta yoğun strese maruz kalmış ve buna bağlı olarak travma geçirmiş çocukları çeşitli yöntemlerle tedavi ediyor fakat okumalarım boyunca farkında olduğum şey, tüm yöntemlerin ortak paydası; sevgi, ilgi ve güven duygularının büyüleyici ve iyileştirici güçleridir. Yine bu kitapla beraber zihnimde aydınlanmasına şahit olduğum şey, yetişkinlerin çocukların dilinden ne kadar az anladığı. Kalıplara sığdırmaya çalıştığımız ve bir kalıba sığmayan çocukları da  kendimizi, sistemimizi sorgulamadan direkt "uyumsuz" etiketiyle yalnız bıraktığımızı görmüş oldum. Çocuklar uyumsuz değildir. Sistemimiz her rengin farklılığını bünyesinde barındıramayacak kadar yetersiz ve sınırlıdır. Çocuklara kulak vermek gerekiyor. Onları dinlemek, renklerini fark etmek zorundayız. Kitap her ebeveyne (veya ebeveyn adayına) ve eğitimciye tavsiye edebileceğim muhteşemlikte. Aynı zamanda kitabın yurt dışındaki üniversitelerde ilgili bölümlerde ders kitabı olarak okutulduğu bilgisi de mevcuttur. 
Keyifli Okumalar :) 

7 Ekim 2019 Pazartesi

TAVSİYE KİTAP : 'MIŞ GİBİ' YAŞAMLAR

Vee 2019'da bitirdiğim bir başka kitap; 'Mış Gibi' Yaşamlar. Üzerinde günlerce haftalarca hatta ömrünüzün sonuna kadar durup her an kritiğini yapabileceğiniz bir muhtevaya sahip. Tam bizden, hayatımızın içinden bir kitap. Fakat kitap hakkındaki düşüncelerime geçmeden önce eserlerinden kendisini tanıma fırsatı bulduğum ve bir insan olarak, eğitimci olarak şahsına ve düşüncelerine çok değer verdiğim sayın; Doğan Cüceloğlu  hocama bu güzel eseri zihin tarlama bir tohum olarak ekmeme fırsat verdiği için teşekkür ederim. Kesinlikle tavsiye kitaplar listesinde yerini bulan bir kitap. Kitabın isminden de anlaşılacağı üzere ('Mış Gibi' Yaşamlar) hayatımızın kontrolünün tamamen bizde olduğunu düşündüğüm sıralarda zihin dünyama inen bir yıldırımdan öteye geçiverdi. Okudukça hayret ediyor ve iç dünyama bakmak için döndüğümü düşünürken bir de bakıyorum dışardaki dünyaya da bir göz ucuyla bakıvermişim. Ne çok 'Mış Gibi' var. Sayımız o kadar fazlaymış ki mış gibi olmayanları ötekileştiren barbar bir çoğunluğun kaptanlığını yaptığı bir mürettebat yığını olduğumuzu düşünmeden edemezdim. Çoğu zaman âtînin düşüncesi zihnimizde konaklayan bir ev sahibidir. Bu düşüncenin bana getirisi daha çok eksiler yığını olmuştur. Çünkü gelecek kaygısı, beyazlar içerisinde ânı yaşayan benim, üzerimden bir türlü atamadığım bir leke gibi. Bu kitaptan sonra birçok alanda farklı ortamlara getirdiğim bilincimi sorguladım, sorguluyorum ve hep sorgulayacağım. Kendime şöyle bir söz vermekten de geri durmadım: O ân bulunduğum mekâna ve oraya getirdiğim bilincin farkında olacağıma, sorumluluğunu üstlendiğim her neyse boşvermişliğin hiçbir çeşidi ile onu geçiştirmeyeceğime dair söz verdim.
 Bu bilinci ('mış gibi' olmamak) koruyamamanın derininde elbetteki insanın yetişme tarzı, aile, çevre ve bulunduğu sosyal ortamın payı vardır ama bir pay da muhayyilesi sönük kalmış köhne zihinlerimizin olabilitesi sarsıyor aklımın ince kıvrımlarını. 'Mış Gibi' Yaşamların en aza indiği, her bir insanın kurmuş olduğu iletişimde "İnsan İnsana" düsturunu mukannen bir şekilde benimsediği bir Türkiye hâyal edeceğim. 
Keyifle okuyup güzel notlar aldığım bir serüvendi. Tavsiye ediyor ve keyifli okumalar diliyorum :)