24 Kasım 2019 Pazar

TAVSİYE KİTAP : INCOGNITO

✅Vee 2019'da bitirdiğim bir başka kitap; Incognito. İlk başta kitabı okuyup okumamakta kararsız kalışımın sebebi, bunu okumaya cesaretimin olup olmamasıydı. Çünkü zihin tarlamda ekmiş olduğum bazı tohumları hakikaten de büyük oranda sorgulamaya aldım. Zihnimde içinde bazı cevapları da barındıran kocaman bir soru işareti olarak yerini alan bu eseri elbette okuduğum için kendimi şanslı hissediyorum. (Öyle ki kitabı okuma sürecimde kitap, yaklaşık 6 deneme yazıma ilham kaynağı oldu.)
✅Birçok konuda bakış açımın değistiğini daha şimdiden görebiliyorum. Bunlardan ilk ve en önemlisi de insan beyni ve buna bağlı olarak gelişen davranışlarımızla ilgili. David Eagleman, davranışlarımızın sürücü koltuğunda (beynimizde) insan biyolojisi ve çevresel faktörlerin ortak bir çalışması olduğunu söyler. Biyolojimizden ayrı bir davranış örüntüsü hayal etmemiz mümkün değil. Peki davranışlarımızın ne kadarını bilinçli zihnimiz yapıyor ve ne kadarı da bilinçaltı fabrikasında (zombi sistemler) bilincimizden habersiz çoktan hazırlanmış ve gün yüzüne çıkmayı bekliyor? Kitap boyunca bu soruların cevabını ziyadesiyle alacaksınız ve şaşırma hakkını elde bulunduracaksınız. Övünerek kendisinden hep bahsededurduğumuz bilinçli zihnimiz, beynimizde olan bitenden en son haberdar olan ve sadece olayların özetinin başlığını bilecek kadar yetkisi olan bir yapıya sahiptir. Asıl üretimin olduğu ve her şeyin orada çözüldüğü zihin kara kutumuz; bilinçaltımızdır. Buraya bilincimizin erişimi çok kısıtlıdır. 
✅Yine David Eagleman, beynimizde en ufak bir hasarın, eksikliğin, değişimin veya fazlalığın insan davranışlarında yarattığı inanılmaz değişimden ve buna bağlı olarak "sorumluluk ve özgür irade" kavramlarından da  ezber bozacak nitelikte bahseder. Örnek verecek olursak: 1966 Ağustosunda Austin'deki Teksas Üniversitesi kulesinin en üst katından insanlara ateş edip 13 kişinin ölümüne ve 33 kişinin de yaralanmasına sebep olan şey;  Charles Whitman'ın beyninde bozuk para büyüklüğündeki bir tümörün Amigdalaya baskı yapmasıdır. "Amigdala, özellikle de korku ve saldırganlık merkezinde olmak üzere, duygu mekanizmasının düzenlenmesinden sorumludur." Amigdalası hasarlı organizmaların; korkusuzluk, duygusal körelme ve aşırı tepki gibi belirtileri olur. Charles öldürüldükten sonra otopsi sonucu bu bilgiler elde edildi. Öldürülmeden elde edilseydi şüphesiz onu elinde olmayan bu davranışından ötürü suçlayamazdık. Buna hakkımız olmazdı. Peki ya birçok suç işlemiş insanın beyninde gerçekleşen hasarı tespit etmede kullandığımız teknoloji yetersizse?
✅Kitap boyunca bu soru tohumlarını zihnimize eken David'in sözleriyle kritiği sonlandıralım: " Alınacak ders bellidir: Beyin kimyasında gerçekleşen çok küçük değişimler, davranışta çok büyük değişimlerle sonuçlanabilir." Davranışlarımızın, düşüncelerimizin biyolojimiz ve çevremizden ayrı tutulamayacağını her an bilincimizde tutabilmemiz temennisiyle. 
Keyifli Okumalar :)

Kübra Değirmenci